Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/12624 E. 2018/21838 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12624
KARAR NO : 2018/21838
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu … köyü 75 ada 20 parsel ile 75 ada 52 sayılı taşınmazların değerlendirme tarihi olan 09.04.2013 günü itibariyle … Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı…’den sorulduktan sonra,
1-a) Dava konusu taşınmazın kısmen yada tamamen değerlendirme tarihi olan 09.04.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olması halinde dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile;
Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde bir inceleme yapılmadan taşınmaza arazi olarak değer belirlendiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması,
1-b) Dava konusu taşınmazların kısmen yada tamamen değerlendirme tarihi olan 09.04.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olmaması durumunda ise;
1-b-a)75 ada 52 parsel sayılı taşınmazın kapama zeytin bahçesi; 75 ada 20 parselin ise kısmen kapama kiraz bahçesi kısmen de kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğunun kabulü ile; dava konusu 75 ada 52 parsel sayılı taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olarak değer biçilen 255,22 m2’lik bölümüne bu kısımda olduğu tespit edilen verim çağındaki 4 adet badem, 15 adet kiraz, 13 adet zeytin, 1 adet incir, 1 adet elma ağacından sayıca baskın olanlarının net meyve gelirine göre ve bu ağaçların kapladığı alanlar oranlanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, bu yönteme uyulmadan ve taşınmaz üzerinde fiilen bulunmayan nar,erik ve şeftali ağaçlarının net meyve gelirine göre hesap yapan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
1-b-b)Taşınmazların kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti,
1-b-c)Dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,
1-b-d)Dava konusu 75 ada 52 parsel taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve 08.01.2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 866,30 m2’lik kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumu nazarı alındığında, bu bölümde % 40 oranında değer kaybı olacağı gözetilmeden, daha düşük oranda değer azalışı uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti,
1-b-e)Dava konusu 75 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
2)Tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 10.08.2013 gününden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması,
Doğru olmadığı gibi;
3)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.