YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12601
KARAR NO : 2018/21945
KARAR TARİHİ : 22.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 15/11/2018 günü temyiz eden taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Mahkemece mahallinde yapılan ilk keşif sonucu düzenlenen 01.08.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu … mahallesi 74 ada 13 parsel sayılı taşınmaza sulu tarım arazisi olarak değer biçildiği, 23.12.2013 günü yapılan ikinci keşif tutanağındaki mahkeme gözleminde taşınmaz sulu tarım arazisi olarak gözlemlendiği halde, ikinci keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan 07.03.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın komşu parselden sulandığı belirtilerek kuru tarım arazisi olarak değer biçildiği anlaşılmıştır.
Bir taşınmazın sulu tarım arazisi olarak kabulü için nereden ve ne şekilde sulandığının tespiti gerekir.
Bu itibarla; mahallinde yeniden keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın nereden ve ne şekilde sulandığı mahkemece ve bilirkişi kurulunca gözlemlenerek belirlenecek niteliğine göre ekimi yapılan mutat münavebe ürünlerine ait resmi veriler esas alınıp değer biçilmesi gerekirken, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yetersiz rapora göre yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde kapitalizasyon faiz oranının % 5, sulu tarım arazisi vasfında olduğunun tespiti halinde ise % 4 oranında uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti,
4)Tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 28.09.2013 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihi hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması,
Doğru olmadığı gibi,
5)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.630,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 1.630,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.