Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/12060 E. 2017/23423 K. 26.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12060
KARAR NO : 2017/23423
KARAR TARİHİ : 26.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-… vd. Vek.Av….
2-… vd. Vek.Av. …
3-… vd. Vek.Av….
DAVALILAR : 1-… Vek.Av. …
2-… Vek.Av. …
3-… Başkanlığı Vek.Av….
(… Vek.Av….)
4-… Vek.Av….

Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak … İli … İlçesi … Mahallesi 1530 ada 18 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi davacılar vekili ile davalılardan … ve … vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise … vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 15.03.2016 gününde temyiz edenlerden davalı … vekili Av…. ile aleyhine temyiz olunanlardan ihbar olunan … vekili Av…. geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava ve birleşen davalar kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece dava ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekilleri ile davalı … ve … vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)… İlçesi … Mahallesi 1530 ada 18 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olduğu halde, tespit edilen bedelden imar düzenleme ortaklık payını indirmeyen bilirkişi raporu inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaz imar planında kısmen yol, park, otopark, ilkokul ve ortaokul alanında kalmaktadır. Taşınmazın 107.86 m2’lik kısmına park, 244.85 m2’lik ve 3.195,91 m2’lik kısımlarına yol yapılmak suretiyle … ile … Müdürlüğünce fiilen el atıldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle; imar planında yol, park, otopark, ilkokul ve ortaokul alanında kalan taşınmaza yol ve park yapılmak suretiyle imar uygulamasına fiilen başlanılmış olduğu gözetilerek, proje bütünlüğü gereği konut alanı dışında kalan bu kısımların tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yalnızca fiilen el atılan kısmın bedeline hükmedilmekle yetinilmesi,
3)Değerlendirme dava tarihine göre yapıldığından, hükmedilen bedelin tamamına dava tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden faize hükmedilmesi,
4)6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olup,
Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonraki dönemde el atıldığından nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kabule göre;
5)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının C-2 ile gösterilen bendine yer alan davacılardan … vd’nin taraf olduğu dosya numarası hatalı yazıldığı gibi, hisselerine düşen alacak miktarı 71.771,64 TL olması gerekirken, fazla bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar ile davalılardan … ve … vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı … ve aleyhine temyiz olunan ihbar olunan … yararına ayrı ayrı yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.350,00-TL. vekalet ücretinin verilmesine, 26/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.