Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/1122 E. 2017/18802 K. 14.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1122
KARAR NO : 2017/18802
KARAR TARİHİ : 14.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalılardan … vd. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan … vd. vekilince temyiz edilmiştir.
Sulu tarım arazisi niteliğindeki … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti,
2-Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma dosyasına depo edilen bedel mahsup edildikten sonra kalan fark bedelin miktarının hüküm kısmında açıkça belirtilmemiş olması,
3- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedelinden acele elkoyma dosyasında yatırılan bedelin mahsubu ile bakiye bedele 11.03.2015 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Davacı idare harçtan bağışık olmadığı halde, harca ilişkin hüküm kurulmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davalılardan … vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/09/2017gününde oybirliğiyle karar verildi.