Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/10993 E. 2018/21950 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10993
KARAR NO : 2018/21950
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece 6487 sayılı Yasanın 22. Maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde uyarınca davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu … ili, …. ilçesi, … mahallesi, 132 ada 16 parsel sayılı taşınmazdaki davacılar murisi payının Kamulaştırma Kanunu 17. maddesi uyarınca davalı idare adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararının 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesiyle; 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla somut olayda bu maddenin uygulanması mümkün değildir.
Öte yandan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 1979 senesinde Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından “… Konut Bölgesi” kapsamında kalması sebebiyle kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma evrakının davacılar murisi …’e 19.09.1979 tarihinde kendi imzasına tebliğ edildiği, davacılar vekilinin murisin parmak izi veya mühür kullandığını, tebligattaki imzanın murise ait olmadığını beyan ederek noter tebligatındaki imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, öncelikle davacılar vekilinin itirazları doğrultusunda kamulaştırma işleminin kamulaştırma tarihindeki tapu maliki olan davacılar murisi …’e usulüne uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği, çekişmesiz bedelin ödenip ödenmediği araştırılıp, usulüne uygun bir tebligat yapılmadığının ve kamulaştırma işleminin tamamlanmadığının tespit edilmesi halinde, davacıların kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat talep etme imkanı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.