Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2017/10939 E. 2018/21028 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10939
KARAR NO : 2018/21028
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
El atma tarihinde arazi niteliğindeki … Mahallesi, 1352 ve 1356 parsel sayılı taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında hükme esas alınan bilirkişi raporlarında; domates, biber, patlıcan, kabak münevebesinin uygulandığı ve bu münevebe planının Dairemizce de benimsendiği nazara alındığında mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın gerçek değerini yansıtmayacağı kanaati uyandıran münavebe planı uygulanarak düşük bedel tespit edilmesi,
2-Taşınmazın niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti,
3-Dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alındığında %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınan münavebe ürünleri ile bu ürünlerin birim fiyatları ve dekara verim oranları ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip, tarımsal gelir metoduna göre davacıların her yıl için uğradığı gelir kaybı hesap edilmek suretiyle, ecrimisil bedelinin tespiti gerekirken, belirtilen esaslara uygun olmayan şekilde düzenlenen rapora göre karar verilmesi,
5-Ecrimisil bedeline her dönem sonu itibariyle ayrı ayrı faiz yürütülmesi gerekirken, tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.