Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/9215 E. 2017/14701 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9215
KARAR NO : 2017/14701
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem bakımından doğrudur.
Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Davacı idarenin kamulaştırılan dava konusu taşınmazla ilgili olan 2010 tarihli acele el konulmasına ilişkin kararının açılan dava sonunda Danıştay tarafından iptal edilmesi nedeniyle idarece kamulaştırma işleminden vazgeçildiğnin bildirilmesi üzerine açılan ilk kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının konusuz kaldığından davanın reddine karar verildiği ve daha sonra davacı idarece yeni bir kamulaştırma kararı alınarak eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde önceki kamulaştırma nedeniyle açılan acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin bu dosyada belirlenen bedelden mahsup edilemeyeceğinin düşünülmemesi,
2-Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 olarak kabulü ile az bedel tespiti
3-Taşınmazın değeri belirlenirken, bilirkişi raporunda sermaye faizi ve genel idare giderlerinin, üretim masraflarına dahil edilmek suretiyle az bedele hükmedilmesi
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davacıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.