Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/8925 E. 2017/11162 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8925
KARAR NO : 2017/11162
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 30/11/2015 gün ve 2015/16907 Esas – 2015/22450 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava konusu taşınmaz için açılan dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından bahisle kamulaştırma bedeline 04.11.2007 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmemesi nedeni ile karar bozulmuş ise de;
Dava tarihi ile karar tarihi dikkate alındığında 04.11.2014 tarihinden itibaren karar tarihi olan 07.11.2014 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiği ve yerel mahkemece aynı şekilde karar verildiği anlaşılmakla;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 30.11.2015 gün ve 2015/16907-22450 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın … adına tescili istemine ilişkindir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, üzerindeki yapılara da bayındırlık birim fiyatlarına göre yıpranma payı düşülmek suretiyle değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Kamulaştırma Kanununun 15/son maddesi uyarınca taşınmaz bedelinin idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün, yani dava tarihi olan 2014 yılı esas alınmak suretiyle tespiti gerekir.
Bu nedenle, münavebe ürünlerinin dekara verim miktarları ve 2014 yılı hasat dönemindeki toptan kilogram satış fiyatları ile dekar başına üretim giderlerinin resmi kuruluşlardan getirtilip bilirkişi kurulundan bu yönde ek rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile 2013 yılı verilerine göre değerlendirme yapan rapora göre hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlara da yaş, cins ve verim durumlarına göre 2014 yılı verileri esas alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesi gerekirken, 2013 yılı verilerine göre değer biçilmesi,
3-Davacı idare tarafından fazla yatırılan ve iadesine karar verilen bedelin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.