Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/8250 E. 2017/11048 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8250
KARAR NO : 2017/11048
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın … adına tesciline karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ön koşul yokluğundan reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın … adına tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tapu maliklerinden … dışındaki davalılara çıkartılan dava dilekçelerinin adreste tanınmıyor gerekçesiyle iade edildiği, …’e çıkartılan dava dilekçesinin kendisine tebliğ edildiği, gerekçeli kararların aynı adreslere çıkartılarak … dışındaki davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, …’a çıkartılan tebligatın tanınmadığından bahisle iade edildiği anlaşılmıştır.
Bir dava açıldığında öncelikle davanın taraflarına tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.02.2011 gün 2010/5-546 esas 2011/11 sayılı kararı da dikkate alınarak, davalıların açık adresi Kamulaştırma Kanunu’nun 7. maddesinde belirtilen tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki kayıtlardan belirlenip kendilerine; şayet maliklerin ölü olduğu tespit edilirse, sunulacak veraset belgesi esas alınarak mirasçıları Kamulaştırma Kanunu’nun 14/5 maddesi uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edildikten sonra mirasçılarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.