Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/764 E. 2016/9032 K. 04.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/764
KARAR NO : 2016/9032
KARAR TARİHİ : 04.05.2016

MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2012/455-2015/239

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95 – 2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.
Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından,
Taşınmazın dava tarihlerindeki değeri üzerinden bedel belirlenmesi gerektiğinden, öncelikle;
a)03/06/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda emsal kabul edilen Karacahüyük Mahallesi 10596 ada 23 parsel numaralı taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından 2012 yılı için belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, resen belirlenen vergi değerlerine ait sokak ve cadde isimleri dosyada bulunan krokilerden işaretlettirilerek,
b)Somut emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibari ile fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu Belediye İmar Müdürlüğünden sorularak,
c)Bilirkişi kurullarınca incelenen ve değer biçmeye esas alınan taşınmazın, bilirkişi raporlarında belirtilen tarihteki satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kaydının ve satış aktinin Tapu Müdürlüğü’nden getirtilerek,
Bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığının denetlenmesi, elverişli olduğu kanaatine varılması halinde bu rapora göre; elverişli olmadığına kanaatine varılması halinde dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti amacıyla, taraflara emsal göstermeleri için imkân tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve taşınmazın değerinin emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.