Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/3866 E. 2017/2822 K. 09.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3866
KARAR NO : 2017/2822
KARAR TARİHİ : 09.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece Kamulaştırma Kanunu’nun 7. ve 8. maddesinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemlerin davacı idare tarafından yapılmadan dava açıldığı, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davanın ön şart yokluğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tapu maliki davalı ..’nın ölü olduğu ve Kamulaştırma Kanununun 8. maddesine göre davalıya gönderilen pazarlığa çağrı davetiyesinin iade edildiği dosyadaki bilgi ve belgelere sabittir.
Bir dava açıldığında öncelikle davanın taraflarına tebligat yapılarak, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Tapu maliki olan davalı oğlu …’nın ölü olduğu tespit edildiğinden, sunulacak veraset belgesi esas alınarak mirasçıları Kamulaştırma Kanununun 14/5. maddesi uyarınca davaya dahil edildikten ve aynı şekilde adresleri tespit edildikten sonra mirasçılarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilerek; mirasçılarının tespit edilememesi halinde ise 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin edilmesine dair Kanun gereği adı geçen davalıya kayyım atanarak yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
-/-

Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının irad kaydedilmesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.