Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/27407 E. 2017/17671 K. 06.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27407
KARAR NO : 2017/17671
KARAR TARİHİ : 06.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan Kayyım vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayıil Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı idare ve bir kısım davalılar kayyımı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Taşınmazın arsa niteliğinde kabulü doğrudur. Ancak:
1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden benzer yüzölçümlü olması gerekir. Bilirkişi kurulunca somut emsal alınan taşınmaz 859.33 m² dava konusu taşınmaz ise 244.280,00 m² yüzölçümlü olup uygun emsal olmadığından bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve
dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Tapu maliki muris … mirasçılarından…., davacı idare tarafından, davaya dahil edilmediği halde gerekçesi açıklanmadan, adı geçenin payını kapsar şekilde hüküm kurulması,
3-Tapu maliki muris … mirasçılarından …., …, …, …., … … mirasçılarının ad ve soyadlarının karar başlığında göserilmemesi ,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve bir kısım davalılar kayyımı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Hazine Kayımından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.