Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/26966 E. 2017/19609 K. 21.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26966
KARAR NO : 2017/19609
KARAR TARİHİ : 21.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idareler vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Arsa niteliğindeki … ilçesi … Mahallesi (eski … ada … parsel) yeni … ada … parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Tapu Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı yazıları gözetildiğinde; Dava konusu taşınmaz değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınan taşınmaz ise satış tarihi itibariyle imar parseli olduğu halde, emsal taşınmazın tespit edilen metrekare birim fiyatına düzenleme ortaklık payı ilave edilerek hesap yapılması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaza yakın bölgede bulunan ve benzer özelikler gösteren, … ada … parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak … 3. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan 2011/965 esas sayılı dosya üzerinden görülen davada söz konusu taşınmaza Aralık 2011 değerlendirme tarihi itibariyle 150-TL/m2; birim fiyatı takdir edildiği ve bu m2 değeri dairemiz denetiminden geçerek kesinleştiği gözetildiğinde yapılan emsal incelemesi inandırıcı ve hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar yada kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu,
emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bu itibarla; dava konusu parsel ile bahsedilen dosyadaki taşınmazın şehir halihazır haritasında konumları işaretlettirelerek, hem birbirlerine ve hem de en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklıkları belirlenip işaretlettirildikten sonra, anılan dosyada kesinleşen m² birim fiyatından ayrılma nedenleri yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idareler vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Şahinbey Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.