Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/26965 E. 2017/19607 K. 21.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26965
KARAR NO : 2017/19607
KARAR TARİHİ : 21.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak incelenen taşınmazın arsa metrakare Rayiç Belediye Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın daha değersiz olduğu anlaşılmasına rağmen, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğunun kabulü doğru olmadığı gibi emsal ve dava konusu taşınmazın konumları, birbirlerine uzaklığı dikkate alındığında yapılan emsal incelemesi inandırıcı ve hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, dava değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı
ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Davacı idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda dava konusu taşınmazlar üzerinde 5D sınıfında yapılar bulunduğu belirlendiği halde, iş bu dosya keşfinin yapıldığı tarihte yapıların yıkılmış olduğundan bahisle bedellerini hesaplamayan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak düşük bedel tespiti,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.