YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26672
KARAR NO : 2017/17952
KARAR TARİHİ : 10.07.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşeni ise kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleşeni ise kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinde, … Belediyesinden gelen yazıya göre belediye hizmetlerinden yararlandığı ve belediye sınırlarında kaldığı anlaşıldığından arsa niteliğindedir.
Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro
parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken arazi olarak değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması,
2-Davacı dilekçesininde dava konusu taşınmaza kanalizasyon çalışması sonucu Değişik iş dosyasında tespit edilen 1052m2’lik kısma el atıldığından bahisle talepte bulunulduğu halde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yol çalışması nedeni ile el atılan 462,80m2 ‘lik kısım için değerlendirme yapılarak bu rapora göre hüküm kurulduğundan, davacının talebinin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi ,
3-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kavak ağaçı sayısının D.İş dosyasında 488 adet olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi heyetinin raporunda 7 adet ağaç yönünden değerlendirme yapılmıştır. Bu husustaki çelişkiyi gidermek ve kamulaştırmasız el atılan bölümdeki zarar gören ağaç miktarını belirlemek üzere ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
4- 04/11/1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nisbi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.