Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/26561 E. 2017/17674 K. 06.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26561
KARAR NO : 2017/17674
KARAR TARİHİ : 06.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan … vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki hususlar dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.Şöyle ki;
1-4650 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde “kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.” hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği dikkate alındığında, yalnızca ilk kararı temyiz eden davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tüm davalılar alayhine açılan reddine karar verilmesi,
2-Mahkemenin ilk kararı davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edildiğinden ve ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden mahkemece tespit edilen bu ilk bedel kesinleştiğinden, adlarına bloke edilen kısmın adı geçenlere ödenmesine ve paylarına isabet eden hissenin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise ilk kararı temyiz eden davalılardan hisselerine isabet eden bölümün faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin ,kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının ilk kararı temyiz eden davacıların hisselerine isabet eden miktar oranında iptali ile yeniden, ilk kararı temyiz eden davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Davalılar Fatih, Safiye, …, …’un tapu malikleri ile arasındaki hukuki ilişkiyi sağlayan veraset ilamı ilgilisinden temin edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile davalılardan … vd. vekilerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.