Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/26489 E. 2017/20562 K. 29.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26489
KARAR NO : 2017/20562
KARAR TARİHİ : 29.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Bilirkişi kurulunca somut emsal olarak değerlendirilen 2542 ada 6 parsel sayılı emsal taşınmazın, bilirkişi raporunda belirtilen tarihteki satışına ilişkin akit tablosu ilgili Tapu Müdürlüğünden, somut emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden, Değerlendirme tarihi olan 2010 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden getirtilip, bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2- Davalılardan … vd. vekili ile asli müdahil … vekillerince ilk kararın temyiz edilmiş olması nedeniyle, davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilmeksizin, ilk kararı temyiz etmeyen davalılar payının da bozma sonrası tespit edilen 51,86 TL m2 birim bedeli üzerinden hesaplanması,
3- Bozma kararında kamulaştırmadan arta kalan bölümde değer artışı yada azalışı olmadığının belirtilmiş olmasına rağmen, yüzde 10 oranında değer azalışı, yüzde 8 oranında değer artışı olduğunun kabul edilmesi suretiyle yazılı şekilde fazlaya hükmedilmesi,
4- Dosyada bulunan 28.09.2015 tarihli tapu kaydına göre; davalılardan eski malik … mirascıları olan …, …, …, …, …, … ve …’in davaya dahil ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
5-Maliklerden … davalı olarak gösterilmediği halde payını kapsar şekilde bedele hükmedilerek, tam paya göre terkin hükmü kurulması,
6-Dava konusu taşınmaza ilişkin bankaya bloke edilen bedellere ilişkin tüm makbuzlar davacı idareden sorulup denetime esas olacak şekilde dosya arasına alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
7-İlk kararla hüküm altına alınan 64.785,52 TL bedele 11.04.2011 tarihinden ilk karar tarihi olan 11.11.2013 tarihine kadar, bozma sonrası fark bedel olarak belirlenen 16.096,40 TL ye ise 11.04.2011 tarihinden son karar tarihi olan 22.06.2016 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi,
8-Davanın mahiyeti ve taşınmazın tek oluşu nazara alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.