Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/26481 E. 2017/19606 K. 21.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/26481
KARAR NO : 2017/19606
KARAR TARİHİ : 21.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Dairemiz bozma ilamında; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal ile dava konusu taşınmazın karşılaştırılmasında Arsa metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas m2 değerlerine göre emsalin dava konusu taşınmazdan daha değerli olmasına rağmen emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan ilk raporda 5,50 kat, ikinci raporda 5 kat, hükme esas alınan raporda ise 3,18 kat daha az değerli olduğu kabul edilerek bedele hükmedildiğinden raporun inandırıcı olmadığı,
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle keşif ve yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği” belirtildiği halde bozma öncesi yapılan hatalar tekrar edilerek, yine aynı emsali esas alan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
2-Karar başlığında davacı …(…) ile tereke temsilcisi olarak …’n adının gösterilmemiş olması,
3-Davalı idare harçtan muaf olmadığı halde idare aleyhine harca hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.