Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/25775 E. 2017/9338 K. 28.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25775
KARAR NO : 2017/9338
KARAR TARİHİ : 28.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Davalı idarece, dava konusu … mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmaz için 24.02.2012 tarihinde tanzim edilen tahmini bedel tespit formunda metrekare birim fiyatı 32,67 TL olarak ve bozma öncesi düzenlenen ancak yöntem bakımından Dairemizce bozmaya konu edilen bilirkişi raporunda metrekare birim fiyatının 30,55 TL olarak belirtilmesine karşın, bozma sonrası düzenlenen 27.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda metrekare birim fiyatının 3,02 TL olarak belirtildiği anlaşıldığından, inandırıcı olmayan ve daha önce belirlenen bedeller ile arasında fahiş fark bulunan arsa olarak değer biçen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru ve inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Mahkemece 24.03.2016 tarihinde icra edilen keşifteki mahkeme gözleminde; dava konusu taşınmaz üzerinde muhtelif meyve ağaçlarının bulunduğunun belirtilmesine, ayrıca tahmini bedel tespit formunda zarar-ziyan bedeli olarak 5.175,00TL hesaplandığı ve bozma öncesi düzenlenen ve 15.07.2014 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6.535,92 TL zarar-ziyan bedeli hesaplanmasına karşın bozma sonrası hükmedilen bedele gerekçesi gösterilmeden zarar-ziyan bedelinin dahil edilmemesi,
3-28.03.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda yer alan krokide görünen evin değerinin gerekçesi gösterilmeden hesaplanmaması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.