Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/22416 E. 2017/18075 K. 10.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/22416
KARAR NO : 2017/18075
KARAR TARİHİ : 10.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmazlar bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Amasya Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 16.03.2016 gün ve 1746 sayılı yazısına göre sulu şartlarda bölgede buğday-arpa münavebe sisteminin uygulandığının belirtilmiş olması karşısında, yazılı şekilde münavebe sistemi uygulayan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
2-Dava konusu 107 ada 8 parsel sayılı taşınmazda malik olan … kızı … davacı olmadığı halde payını kapsar şekilde bedele hükmedilerek tescil kararı verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazlardan 107 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ölü malik … ( … )’in ölü oğlu … mirascısı olup, dosyaya vekaleti sunulmuş olan … ‘in karar başlığında gösterilmemesi,
5-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 saylı Yasanın 21. Maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda kısmen kabule göre idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
6-Davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.