YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21992
KARAR NO : 2017/17807
KARAR TARİHİ : 06.07.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi ile açılan dava sonucunda verilen kararda, taşınmaz bedelinin tamamının ödenmesine karar verildiği halde, tamamının idare adına tesciline ilişkin hüküm kurulmadığı ileri sürülerek bu hususun tavzihen düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İstemin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Talep, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi ile açılan dava sonucunda verilen kararda, taşınmaz bedelinin tamamının ödenmesine karar verildiği halde, tamamının idare adına tesciline ilişkin hüküm kurulmadığı ileri sürülerek bu hususun tavzihen düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; dava konusu … Mahallesi 811 parsel sayılı taşınmazın tamamının mutlak koruma alanı içerisinde bulunduğundan, kamlaştırılması talep edildiği ve mahkemece de tamamının bedelinin ödenmesine karar verildiği halde, maddi hata sonucu hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın 6.779,50 m2’lik kısmın tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmediği anlaşılmıştır.
HMK’nın 305. maddesindeki “hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyanıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” hükmü gözetildiğinde, hükmün talep doğrultusunda tavzih edilmesi gerektiğinden, tavzih isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava konusu 811 parsel sayılı taşınmazın tamamının bedelinin ödenmesine karar verilmiş ise de, tamamının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmemesi,
Doğru değil ise de; bu maddi hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine “Davanın KABULÜ ile …, … Mahallesi, 811 parsel sayılı taşınmazın tamamından davalılar murisi …’ya isabet eden 982.85 m2, 203 parselde A harfli yeşil kalemle gösterilen 4595,51m2 mutlak koruma sahasından davalılar murisi…’ya isabet eden 656,50m2 ve 1626 parselde B harfli yeşil kalemle gösterilen 5475,19m2 mutlak koruma sahasında davalılar murisi…’ya 782,17m2 davalılar murisi…’dan davalılara düşen hissenin iptaliyle davacı adına tapuya tesciline ” kelimelerinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.