Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/21488 E. 2017/13307 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21488
KARAR NO : 2017/13307
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bozma sonrası yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan raporda kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak taşınmazın zeminine değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
1)4650 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde “kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir.” hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği gibi, davacı idare vekilinin bedelin yatırılmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, davanın reddine ve bu nedenle bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise davalı taraftan faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine, mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle, taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının iptali ile yeniden hisseleri oranında davalılar …, …, …, …, … adlarına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.