YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20814
KARAR NO : 2017/17522
KARAR TARİHİ : 05.07.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki … Mahallesi 321 ada 59 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle yasa hükümlerine uygundur. Ancak;
Aynı bölgeden intikal eden dava konusu taşınmaza bitişik 321 da 58 parsel sayılı taşınmaza ilişkin … (…) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/133 esas -2014/341 karar sayılı dosyasında Dairemizin 2015/23318 Esas sayılı ilamı ile; değerlendirme tarihi olan 12/03/2014 itibariyle 198,00-TL/m2 değer biçildiği ve aynı kamulaştırma kapsamında kalan, aynı yerde bulunan 335 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2013 yılı değerlendirme tarihi itibari ile 60,00-TL, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 92,00-TL fiyat belirlenip Dairemizin denetiminden geçerek kesinleştiği gözetilerek dava konusu taşınmaza 2014 yılı itibari ile 198,00 TL/m² birim fiyat belirleyen rapor inandırıcı bulunmadığından hüküm bozulmuştur.
Aynı kapsamda kamulaştırılan dava konusu taşınmaza 2015 yılında 240-TL/m2 fiyat belirlenmiş olup numarası belirtilen dosyadaki bedelden ayrılma nedenleri hususunda raporları hükme esas alınan bilirkişi kurullarından ek rapor alınıp çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden, yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü ve değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.