Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/18607 E. 2017/24776 K. 15.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18607
KARAR NO : 2017/24776
KARAR TARİHİ : 15.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki … Mahallesi 1561 ada 17 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir Ancak;
1- Davacı vekilinin 28.12.2016 tarihli dilekçesindeki beyanları, … Tapu Müdürlüğünün 04.06.2005 tarih ve1640 yevmiye nolu rızai taksim sözleşmesi, tapu kaydı ve kadastro tutanakları dikkate alındığında dava konusu taşınmazın maliki olarak gösterilen davalı … kızı … TC kimlik nolu …’ın gerçek malik olmadığı, … kızı … TC nolu …’ın gerçek tapu maliki olduğu anlaşılmış olup Kamulaştırma Kanununun 14/5. maddesinde yer alan “İdare tarafından bu kanun hükümlerine göre tespit olunan malike ve zilyede karşı açılan davaların görülmesi sırasında, taşınmazın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek malik dahil edilmek suretiyle devam olunur” hükmü uyarınca gerçek malikin, ölü ise mirasçılarının davaya dahil edilip, taraf teşkili tamamlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi,
2- Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz ile kıyas emsal alınan taşınmaz aynı mahalle sınırları içerisinde olup ara sokakta bulunan emsale göre dava konusu taşınmazın … Çevre yolu üzerinde olması ve coğrafi konumu nedeni ile emsalden 6 kat daha değerli olduğu kabul edilerek soyut ifadelerle ve somut gerekçelere de dayandırılmadan değer belirleyen bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 15/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.