Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2016/11924 E. 2017/21660 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11924
KARAR NO : 2017/21660
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 10/10/2017 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı ve davalı payının … 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı ilamı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17.maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25.maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 17.02.1984 tarihinde kamu yararı kararı alındığı, o tarihte yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7.maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifetiyle tapu maliki davacının adresinin araştırılması için yazılar yazıldığı Tapu Müdürlüğünden ve Belediyeden bildirilen adreslere çıkartılan tebligatların bila tebliğ iade edildiği, Nüfus Müdürlüğü tarafından “adı geçenlere ait kayıtlı oldukları kütük sıra, cilt ve sahife numaralarının bildirilmesi gerektiği, bunlar olmadan adres tespitinin mümkün olmadığı” belirtildiği halde gereği yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Nüfus idaresinin yazısında belirtilen eksiklikler giderildikten sonra davacının adresi nüfus idaresinden araştırılarak, adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılması gerekirken bu eksiklik giderilmeden yapılan ilanen tebligat geçersizdir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.