Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/9761 E. 2015/22258 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9761
KARAR NO : 2015/22258
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Kurtalan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/01/2015
NUMARASI : 2013/500-2015/13

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan R.. Ö.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı idare ile davalılardan R.. Ö.. vd. temyiz edilmiştir.
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanunla değişik H.U.M.K’nun 427.maddesi uyarınca, 2.080,00-TL’den az olan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin hükümler kesindir.
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyizi yerinde değildir.
Davalılardan R.. Ö.. vd. vekilinin temyiz istemine gelince;
Sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Hükme esas alının bilirkişi raporunda taşınmazda sebze tarımı yapıldığı belirtilmiş ise de, hangi sebzelerin münavebede esas alındığı açıklanmadan tarla sebzeciliği adı altında değer biçilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenle, münavebe ürünü olarak değer biçmede esas alınan sebzelerin ayrıntılı ve açıkça neler olduğu belirtilip, her birinin net gelirine göre hesaplama yapılması ve dekar başına verim miktarlarının İlçe Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorulup rapor denetlendikten sonra, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
2-Dava konusu 126 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tamamının kamulaştırma alanı içinde kaldığı anlaşıldığından, tamamının bedeline hükmedilerek tapudan terkinine dair hüküm kurmak gerekirken; 116,55 m2’sinin bedeline ve tapudan bu kısmın terkinine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan R.. Ö.. vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temiyze başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.