Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/9596 E. 2015/22899 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9596
KARAR NO : 2015/22899
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2015
NUMARASI : 2014/211-2015/36

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak,
1-Davaya konu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının değer tespit edilen birim m² birim fiyatı esas alınarak belirlendikten sonra kabul edilen değer kaybı oranı uygulanmak suretiyle arta kalan bölümündeki değer kaybının belirlenmesi gerekirken; yazılı şekilde değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
2- Kabule göre, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1.bölüm karar da göz önüne alınarak, acele el koyma kararından sonra davalılar adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihine dört aylık süre eklenmek suretiyle bulunan tarihten karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi gerekmekte olup, infazda sorun oluşturacak şekilde kamulaştırma bedeline faiz işletilmesi şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.