Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/9360 E. 2015/16981 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9360
KARAR NO : 2015/16981
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2011/111-2013/250

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak, dava konusu taşınmazın, kamulaştırmasız el atılan kısımlarının bedeline hükmolunmuş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; bozma öncesi mahkemece davalının taşınmaza haksız bir müdahalesinin bulunmadığından bahisle davanın reddine dair verilen kararın, davacı A. A. ve M. A. vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2005/4935- 2010/14752 karar sayılı ilamı ile” öncelikle taşınmaza el konulma tarihinin 09.10.1956-04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun tespit edilmesi ve eğer elatma bu tarihler arasında ise; davacıların talepleri açıklattırıldıktan sonra 5999 sayılı yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6. madde uyarınca 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında malikin rızası olmaksızın taşınmazlara fiili olarak el konulması halinde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği veya 2. fıkradaki sürenin uzlaşmaya davet olmaksızın sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde malik tarafından sadece tazminat davası açılabilir”hükmü gereğince işlem yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu,mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacıların men’i müdahale ve kal yönünden açmış oldukları davanın reddine karar verilerek, taşınmazın el atılan kısmının bedeline hükmedildiği ve söz konusu kararın taraf vekillerince temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu edilen 07.04.1971 tarih, cilt …., sahife …, sıra … numaralı taşınmazın eski tapulu taşınmaz olduğu ve kadastrosunun yargılama devam ederken yapılarak, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın yüz ölçümü ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle …. Köyü, …. Mevkiinde 113 ada 6 parsel olarak tespit gördüğü ve bu tespite dayalı olarak da halen tapuda malik hanesi ve yüz ölçümü açık olarak yaşadığı anlaşılmış olup, eldeki dava dosyasının da “men’i müdahale ve kal “istemli olması nedeniyle, öncelikle mülkiyet ihtilafının çözülmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunun 5. ve 27. maddelerinde yer alan “mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar kadastro mahkemesine resen devrolunur. “hükmü gereğince işbu dava dosyasının 3402 sayılı Kanun gereği görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.