Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/9275 E. 2015/21082 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9275
KARAR NO : 2015/21082
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2014
NUMARASI : 2014/288-2014/524

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmış olup, taşınmazın bu niteliği gözetilerek Kamulaştırma değerinin emsal karşılaştırması suretiyle tespiti gerekir.
Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken taşınmazı kapama zeytin bahçesi olarak kabul eden rapor esas alınarak eksik inceleme sonucu hüküm kurulması,
2)Arsa niteliğindeki taşınmaz kapama zeytin bahçesi olduğundan, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2014 yılı kilogram satış fiyatı ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zeminine, ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaç bedellerinin tespit edilmesi gerektiği halde, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Dava dilekçesine ve kamulaştırma belgelerine göre 327 parsel sayılı taşınmazın 1.256,43 m2’lik kısmının kamulaştırılması talebi ile dava açıldığı halde, dosyada mevcut 01.09.2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde; 327 parselin kamulaştırma sebebiyle 1437 ve 1438 parsellere ifraz gördüğü, iş bu davanın konusunun 327 parselin ifrazından oluşan 625,17 m² yüzölçümlü 1437 parsel olduğu ve tamamının kamulaştırma kapsamında kaldığı belirtilerek rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede; dava konusu 327 parselin 625,17 m2’lik kısmına ilişkin olarak Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/356 Esas-564 Karar sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli dava açıldığı, dosyanın halen derdest olduğu belirlenmiştir.
Bu itibarla; dava konusu 327 parsele ait ilk kamulaştırma nedeniyle açılan ve yukarıda bahsi geçen dava dosyası ile 327 parselin ifrazından oluşan 1437 ve 1438 parsellere ilişkin tapu kayıtları tüm dayanakları ile birlikte getirtilerek, iş bu davada kamulaştırılması talep edilen 1.256,43 m²’lik bölümün hangi parselde kaldığı tespit edilip kamulaştırılan kısım ile kamulaştırmadan arta kalan kısımların ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi hususunda fen bilirkişisinden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.