Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/8858 E. 2015/19118 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8858
KARAR NO : 2015/19118
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2010/183-2014/528

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece A.. Ş.. adına açılan davanın kabulüne, A.. G.. adına açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca A.. Ş.. adına açılan davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyizine gelince,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın, 1997 yılında okul yapımı amacıyla kamulaştırılmasına karar verildiği ancak, kamulaştırma işlemi davacı A.. G..’e usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeksizin, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/293-2007/272 sayılı kararı ile taşınmazdaki payın Kamulaştırma Kanunununun 17. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verildiği, ne varki söz konusu dosyada da, kararın A.. G..’e usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeksizin kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar.
Bu durumda, 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 7. maddenin de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği gözetilerek, kamulaştırma işleminin davacı A.. G..’ e usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği ve tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi olmaksızın idarece taşınmaza fiilen el konulduğu bu nedenle de, adı geçen davacının kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat talebinde bulunma imkanının olduğu nazara alınarak talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve temyize başvurna harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.