Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/8162 E. 2015/20448 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8162
KARAR NO : 2015/20448
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2013/213-2014/424

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı Şirket vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı Şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacı …. Tasfiyehanesi A.Ş.’nin hissedarı olduğu taşınmazın 2010 yılında 3194 sayılı Yasa hükümleri uyarınca düzenlemeye alınarak, 40 m2’lik hissesinin davalı R.. A..’a aktarılıp, bu hisse karşılığında davacı lehine 1.000,00 TL’lik ipotek tesis edilmesi üzerine, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen karşılığın arttırılması için bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır. ” hükmü getirilmiş olup, söz konusu yasal düzenleme açıkça “ipotek borçlusunun” kamu idareleri olması haline ilişkin olup, 2981 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan imar uygulamalarında, ipotek borçlusunun belediye, valilik gibi kamu idareleri değil, şahıslar
olması halinde bedele dönüşen hissenin düzenlemeye tabi tutulmasındaki amaç kamu hizmetine tahsis olmadığından, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemenin dava konusu somut olayda uygulanma imkanı yoktur.
Kaldı ki; Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6. maddesinin 12. fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu nedenle, arsa niteliğindeki taşınmaza dava tarihindeki değerine göre; emsal karşılaştırması yapılarak üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtilmek suretiyle değer biçilmesi gerekirken, ipotek tesis tarihindeki değerine, dava tarihine kadar işleyen faiz ilave edilmek suretiyle belirlenen bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.