Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/7757 E. 2015/20194 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7757
KARAR NO : 2015/20194
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : Siverek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2012/618-2014/611

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, alınan rapor ve yapılan araştırma hüküm kurumaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Kamulaştırma Kanununun kıymet takdirine ilişkin hükümleri kıyasen kamulaştırmasız el atma davalarına da uygulanır.
Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Söz konusu Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bilirkişi raporunda değer biçmeye esas alınan 30.06.2009 tarihli satışın alıcısının limited şirket olduğu anlaşıldığından, yapılan satış ticari nitelikte ve özel amaçlı satış olup emsal olarak kabul edilemeyeceği düşünülmeden bu satış esas alınarak değer biçen rapor inandırıcı görülmemiştir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın,
değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü’nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının bilirkişi raporunda yazılı özellikleri ve konut olarak kullanıldığı nazara alınıp 3/A gurubu yapı birim değeri aygulanması gerektiği düşünülmeden eksik bedele hükmedilmesi,
3) Birleşen dosya davacısı Lütfi Baykanoğlu’nun adının gerekçeli kararda gösterilmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
4) 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen Geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.