Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/7596 E. 2015/20308 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7596
KARAR NO : 2015/20308
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2012/388-2014/961

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalılardan M.. Ç.. vekili ile H. T. yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan M.. Ç.. vekili ile H. T. yönünden temyiz edilmiştir.
Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek zeminine değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dava konusu taşınmazın zemin bedeli ile ilgili olarak iki ayrı bilirkişi raporunda farklı bedeller tespit edildiği gibi, mahkemenin hükmüne esas aldığı raporda emsal incelemesi sırasında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı halde, bu kesintinin dayanağı konusunda bilgi ve belge bulunmadığından bilirkişi raporları inandırıcı değildir. Bu itibarla;
Taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro
parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-İdarece yapılan bedel tespitinde taşınmazın giriş katındaki dairenin oturum alanının 105,71 m2. bilirkişi raporlarında ise 98,10 m2 olarak alındığından ve binadaki yıpranma oranlarının da idare tespiti ve bilirkişi raporlarında farklı belirlendiğinden,
Bu çelişkiler giderilip, yapının tüm dairelerinin oturum alanlarının yeniden tespit edilmesi ve binanın tamamındaki eksik veya ilave imalat durumuna göre yıpranma oranı yeniden belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalılardan M.. Ç.. vekili ile bir kısım davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.