YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7536
KARAR NO : 2015/12784
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2014
NUMARASI : 2013/286-2014/134
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden dava konusu edilen 334 parsel sayılı taşınmazın dava açıldıktan sonra tapuya tescili sağlanan 84316 numaralı parselasyon planı ile kısmi olarak imar uygulamasına tabi tutulup, davacılara ait hisselerin bir kısmının 63628 ada 1, 63752 ada 3, 63673 ada 1, 63770 ada 1 ve 63752 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara şuyulandırıldığı, 1297 metrekarelik düzenleme harici kısmın da halen tapuda 334 parsel uhdesinde yaşamaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, refakate resen alınacak fen bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, yeni oluşan imar parselleri ile 334 parsel uhdesinde düzenleme harici olarak kalan bölüme davalı idare tarafından fiilen el atılıp atılmadığı, el atıldı ise ne miktarda olduğu tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2-6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği”gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olup, 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazla ilgili davada mahkemece nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden,
Hükmün taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda yukarıda açıkalanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.