Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/7350 E. 2015/19487 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7350
KARAR NO : 2015/19487
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2014
NUMARASI : 2014/150-2014/471

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 17. maddeye göre mutlak koruma alanında kalan taşınmazın kamulaştırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği 17. maddeye göre mutlak koruma alanında kalan taşınmazın kamulaştırılması istemine istemine ilişkindir.
Mahkemece 2942 sayılı kanunun 12. maddesi kapsamında davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.
Yapılan incelemede; Davalı idarenin 3280 sayılı 05.06.2012 tarihli cevabi yazısı ve ekinden taşınmazın kamulaştırma sınırına mücavir olmadığı bu nedenle 12/6. madde koşullarının oluşmadığı, ayrıca taşınmaza fiilen el atılmadığı ve dava konusu taşınmazın Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca “Birecik Baraj gölü mutlak koruma alanında” kaldığı anlaşıldığından, husumet hususunun da idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca açılan davaya bakma görevinin idari yargı yerine ait olduğu gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.