Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/7127 E. 2015/12834 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7127
KARAR NO : 2015/12834
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2012
NUMARASI : 2010/491-2012/246

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 10.04.2014 gün ve 2013/26900 Esas – 2014/10476 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir.
Bu durumda; imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davalarında, 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 6. maddenin on ikinci fıkrasının uygulanması mümkün olmadığından,
Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 10.04.2014 gün ve 2013/26900-2014/10476 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtilmek suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;
Hüküm altına alınarak arttırılan bedele dava ve ıslah dilekçesindeki talep dikkate alınarak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, ıslah edilen alacak bölümünün ıslah tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının faize ilişkin paragrafının hükümden çıkartılmasına, yerine (Arttırılan 345.337,20 TL’nin dava tarihinden itibaren işlemiş faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline,) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.