Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/6647 E. 2015/13894 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6647
KARAR NO : 2015/13894
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ : Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2014
NUMARASI : 2013/737-2014/122

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı idare vekilinin temyizine gelince;
Dava konusu taşınmazın yüzölçümü ve niteliğine göre değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin %3’ünü geçemeyeceği gözetilmeksizin, daha yüksek oranda değer düşüklüğü belirlenerek fazla bedel tespit edilmesi doğru değil ise de; taleple bağlı kalınarak karar verildiği için bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Kapama fıstıklık niteliğindeki kamulaştırma sahasına mücavir olan taşınmaza, net geliri esas alınarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazda değer kaybı olacağı kabul edilmek suretiyle tespit edilen bedelin, istem de nazara alınarak davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca asıl alacağı geçmemek üzere vekalet ücreti takdir olunması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin beşinci paragrafındaki (1.000,00-TL) rakamının çıkartılmasına, yerine (500,00-TL) rakamının yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.