Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/5944 E. 2015/16894 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5944
KARAR NO : 2015/16894
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2014/289-2014/573

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi,taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının hissedar olduğu rekreasyon alanı kullanımındaki 90900 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile park kullanımındaki 90900 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ……….. Kentsel Dönüşüm Proje alanında yer aldığı ve dava konusu taşınmazı da kapsayan bölgede fiilen çalışmaların başladığı ve projenin bir bütün olduğu da dikkate alındığında, dava konusu taşınmazlara, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
30.06.2010 tarih ve 5998 sayılı Yasa ile değişik 5993 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinin 8. fıkrasında “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı ilan edilen yerlerdeki belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Yasanın 18. maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar kamulaştırmasız el atma davası açabilir” hükmü yer almakta olup, davacının hissedar olduğu taşınmazlarda davalı idarenin de paydaş olması ve ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olması nedeniyle, davacının kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyizine gelince;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği”gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazla ilgili davada mahkemece nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinden;
1-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının harca ilişkin (6) numaralı bendinin tümü ile çıkartılarak, yerine ( Alınması gereken 126.234,00 TL ilam harcından peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 126.208,80 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydına ) cümlesinin yazılmasına,
2-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinden (1500,00) rakamlarının çıkartılarak, yerine (76.720,00 nispi) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcının alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.