YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5806
KARAR NO : 2015/12289
KARAR TARİHİ : 02.06.2015
MAHKEMESİ : Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2013/165-2014/196
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki 230/3 parsel sayılı taşınmaza net meyve gelirine göre, tarım arazisi niteliğindeki 227/1 parsel sayılı taşınmaza ekilebilecek ürün gelirine göre ve üzerindeki ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin TÜİK’in yayınladığı Bitkisel Üretim İstatistikleri üretim girdileri ve Bölge İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinden gelen resmi verilere göre; fasülyenin dekar başına ortalama verimi 250 kg olduğu halde, 450 kg, karpuz verimi 3750 kg olduğu halde, 5000 kg; elmanın dekar başına ortalama verimi 1125 kg olduğu halde, 1500 kg, üzümün dekar başına verimi 1000 kg olduğu halde 1050 kg alan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazla bedel tespiti,
2)Bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerden üzümün 1 dekarından elde edilebilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masrafı Türkiye ortalaması dikkate alındığında, brüt gelirinin 1/3’ü oranında olması gerekirken, daha az miktarda üretim masrafı yapıldığı kabul edilerek fazlaya karar verilmesi,
3)Kavaklığın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/F maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi gerekir.
Kavak mahsulünün bir yılda hasat edilemeyeceği de göz önünde tutularak kaç yılda kesim durumuna geleceği bilimsel yolla ortaya konup, kesim durumunda elde edilecek net geliri bulunup, dikim gününden kesim gününe kadar yapılan masraflar düşüldükten sonra kamulaştırılan taşınmaz malın, kavakların kesim durumuna geldiği gündeki net geliri bulunup, bu değer kavakların kesim durumuna gelmesi için geçen yıl sayısına bölünüp bir yıllık net geliri bulunduktan sonra, bu da bilimsel formüle uygulanarak kamulaştırma bedelinin bulunması gerekirken, bu şekilde inceleme yapmayan rapora göre karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem için de uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.