Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/5784 E. 2015/19350 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5784
KARAR NO : 2015/19350
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2014
NUMARASI : 2012/321-2014/712

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Kamulaştırma işlemlerinin davacılar murisi N.. A..’a tebliğ edildiği ve dava konusu taşınmazdaki muris payının Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.10.1985 Tarih 546/682 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de;
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararının 14.09.2015 günü yürürlüğe girmesi ile; 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. maddesinin iptal edildiği anlaşılmakla bu maddenin uygulanması mümkün değildir.
Öte yandan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
İdarece sunulan, Bakırköy 5. Noterliğine ait 31297 yevmiye nolu belge suretinden kamulaştırma işlemlerinin N.. A..’a 11.07.1984 gününde “birlikte sakin kardeşi H. A. imzasına” tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. N.. A..’ın nüfus aile kayıt tablosu incelendiğinde, H. A. adında bir kardeşinin bulunmadığı, dolayısıyla
davacılar murisine yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşılmakla, işin esasına girilerek alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.