Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/5676 E. 2015/10763 K. 12.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5676
KARAR NO : 2015/10763
KARAR TARİHİ : 12.05.2015

MAHKEMESİ : Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2011/73-2014/214

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazların, pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan bir kısmı olan tarım arazisi niteliğindeki 108 ada 977, 973, 978, 874, 877, 957, 879, 965, 880 ve 875 parsel sayılı taşınmazlara ekilebilecek ürün gelirine göre, üzerindeki ağaçlara da yaş ve cinsine göre ayrı ayrı değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerin TÜİK’in yayınladığı tarım ürünleri üretim girdileri ve Bölge İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinden gelen resmi verilere; fasulyenin dekar başına ortalama verimi 250 kg. olduğu halde, 450 kg., karpuz verimi 3750 kg. olduğu halde, 6000 kg. alan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazla bedel tesbiti,
2)Bilirkişi raporunda münavebeye esas alınan ürünlerden domatesin 1 dekarından elde edilebilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masrafı Türkiye ortalaması dikkate alındığında, brüt gelirinin 1/3’ü oranında olması gerekirken, daha az miktarda üretim masrafı yapıldığı kabul edilerek fazlaya karar verilmesi,
3) Dava konusu 108/957 parsel sayılı taşınmaz 16.812,04 m2, 108/965 parsel sayılı taşınmaz 14.560,25 m2 yüzölçümündedir. Bu büyüklükteki taşınmazlara domates münavebesi esas alınarak değer biçilmesi için davacıların dava konusu taşınmazlarda
domates ürününü ekip hasat ettiğini toptancı halinden alınması gereken satış belgeleri ile ispat etmesi gerekir. Davacıların taşınmazlarda domates ekip sattığı konusunda belge ibraz edilmemesi halinde ortalama verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2011 yılı hasat zamanındaki toptan ortalama kg. satış fiyatı ve dekara düşen üretim masrafları da getirtilerek, buna göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
4-Dava konusu 108 ada 960, 186, 974, 964 ve 962 parsel sayılı taşınmazların, Şemdinli Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yazı cevabına göre imar planı ve mücavir alan dışında olup, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu özellikleri dikkate alındığında taşınmazların tarım arazisi olarak kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle mahkemece arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metoduna göre değer biçilmesi gerekirken, taşınmazlara arsa olarak değer biçen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem için de uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden,
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı VEDAŞ’tan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.