YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5105
KARAR NO : 2015/10904
KARAR TARİHİ : 13.05.2015
MAHKEMESİ : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2011/390-2013/6
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini, birleşen dava ise dava konusu taşınmazın zilyetliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan A.. B.. ve asli müdahiller vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini, birleşen dava ise dava konusu taşınmazın zilyetliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı A.. B.. ve müdahil/ birleşen dosya davacısı Y.. Ö.. vd. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, tapuda kayıtlı olmayan dava konusu taşınmaz malın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinde sayılan kamu mallarından olmadığını tespit etmiş, taşınmazı zilyetlikle iktisap iddiasında bulunan davalının zilyetliğine mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde müdahiller tarafından itirazda bulunulmuştur.
Bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur.
Arazi niteliğindeki taşınmaz olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) Birleşen dava hakkında hüküm fıkrasında olumlu olumsuz karar verilmemesi,
2) Dava konusu taşınmaza fındıklık olarak değer biçildiğinden üzerindeki fındık ağaçlarına ayrıca değer biçilmek suretiyle fazla bedel tespiti,
3) Dava konusu taşınmazın niteliği, bilirkişi raporundaki özelliklerine göre objektif değer artışı oranı % 100’den fazla olamayacağı halde daha yüksek oran belirlenerek, fazlaya hükmedilmesi,
4)Tespit edilen bedelin, dava konusu taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı olduğundan ve zilyetliğin tespitine ilişkin olarak verilen karar da henüz kesinleşmediğinden, 2942 sayılı Kanunun 19/7. maddesi uyarınca ileride belirlenecek hak sahibine ödenmek üzere bankaya 3’er ay vadeli hesaba yatırılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmeden davalılara ödenmesine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
5) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 27.01.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K. 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ile asli müdahillerden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.