Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/4863 E. 2015/17411 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4863
KARAR NO : 2015/17411
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2014
NUMARASI : 2013/1086-2014/521

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. ve 18.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalı M.. B.. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.ve 18. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan M.. B.. vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, üzerindeki yapılara da resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Değerlendirmede esas alınan tarla sebzeciliğinde o yörede hangi sebze ürünlerinin yetiştirildiği ve yetiştiriciliği yapılan her bir sebze ürünü için ayrı ayrı olmak üzere dekar başına ortalama üretim miktarı ile değerlendirme tarihi itibari ile hasat zamanındaki ortalama toptan kg satış fiyatları ve dekar başına ortalama masrafı il Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlardan sorulup, gelen cevaba göre bilirkişinin zemin bedelinin tespitine ilişkin raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Kamulaştırma Kanunun 25/2 maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği gibi, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazda bulunan yapıların tamamının 6495 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce inşa edildikleri sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muhtesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazdaki yapıların tamamının değerinin ödenmesi gerekir. Bu itibarla;
Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve 0-3 yaşlarındaki yeni yapıların dosyaya yansıyan özelliklerine göre eksik imalat oranları % 35 olacağından, buna göre taşınmaz üzerinde bulunan ve mahkemece bedeli ödenmeyen söz konusu yapıların da bedelleri tekrar belirlenip, sonucuna göre yapı bedellerinin tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile bir kısım yapının bedeline karar verilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalı M.. B.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ve davalı M.. B..’den peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.