Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/4846 E. 2015/17407 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4846
KARAR NO : 2015/17407
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Siirt 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2014
NUMARASI : 2013/1052-2014/604

Taraflar arasındaki4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.ve 18. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan A. B. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.ve 18. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare ve davalılardan A.. B.. vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, üzerindeki yapının ahır olarak kullanılan 1. katına resmi birim fiyatları uygulanıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Değerlendirmede esas alınan tarla sebzeciliğinde o yörede hangi sebze ürünlerinin yetiştirildiği ve yetiştiriciliği yapılan her bir sebze ürünü için ayrı ayrı olmak üzere dekar başına ortalama üretim miktarı ile değerlendirme tarihi itibari ile hasat zamanındaki ortalama toptan kilogram satış fiyatları ve dekar başına ortalama masrafı il Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile diğer resmi kurumlardan sorulup, gelen cevaba göre bilirkişinin zemin bedelinin tespitine ilişkin raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
2- Kamulaştırma Kanunun 25/2 maddesi uyarınca mahkemece verilen tescil kararı ile mülkiyetin idareye geçeceği, keşif tarihi ve gözlemine göre de taşınmazda bulunan yapıların tamamının 6495 sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce inşa edildikleri sabit olup, söz konusu yasa maddesindeki muttesat bedelinin dikkate alınmayacağına ilişkin hükmün de uygulama yeri olmadığından, taşınmazdaki yapıların tamamının değerinin ödenmesi gerekir. Bu itibarla;
Mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının mesken olarak kullanılan 2. katının iç ve dış yapısı bilirkişi marifetiyle incelenip, buna göre elektrik, su, banyo, mutfak vs. gibi bir meskende olması gereken imalatların bulunup, bulunmadığı saptanarak, bulunmadığının belirlenmesi halinde yapı bedelinden eksik imalat oranı indirimi de yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile bir kısım yapının bedeline hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve davalılardan A.. B.. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.