Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/3948 E. 2015/17360 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3948
KARAR NO : 2015/17360
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2014/201-2014/729

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davacı idare tarafından 37.760,00 TL bedelin bankaya depo edildiği, hüküm fıkrasının 3. paragrafında fark bedel olarak dava dışı Emine Sarıbıyık’ın 1.674,21-TL olan payını da kapsayacak şekilde 40.181,19 TL tespit edildiği fakat derhal davalılara ödeme yapılmasına ilişkin 5. Paragrafında davaların payı 38.506,98-TL olduğu halde, 37.760,00TL’nin ödenmesine ilişkin çelişkili şekilde hüküm kurulması,
2)Kamulaştırma bedeline 13.07.2014 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde bitiş tarihi belirtilmeden faiz uygulanması,
3)Kamulaştırılıp bedeline hükmedilen ve fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile belirtilen 314,84m2 kısmın tapu kaydının iptaline hükmedilmemesi,
4)Dosya içinde mevcut veraset ilamına göre, E. S. ‘ın muris M. S. ‘nın mirasçısı olduğu ancak davalı olarak belirtilmediği anlaşıldığından kamulaştırılan kısımların davalıların payına isabet eden bölümünün tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.