Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/3914 E. 2015/17314 K. 15.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3914
KARAR NO : 2015/17314
KARAR TARİHİ : 15.10.2015

MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2006/294-2014/1189

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare ile davacılardan F.. B.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava ve birleşen davalar kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare ve A.. E.. vd bir kısım davacılar vekilince vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bilirkişi kurulunca farklı emsaller incelenmek suretiyle ilk bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın m2 birim değeri ilk raporda 6.787,52 TL, hükme esas alınan ek bilirkişi kurulu raporunda ise 3.891,77 TL olarak tespit etmek suretiyle çelişkili rapor verildiğinden, hükme esas alınan ek bilirkişi kurulu raporu ile birleşen dava tarihlerine uyarlama yapmak suretiyle hesaplama yapan son rapor bu nedenle inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar
ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dosyaya sunulmuş olan 08.01.2014 tarihli son tapu kaydında, payının bedeline hükmedilen davacı A.. A.. malik olarak tespit edilememiştir. Bu nedenle A.. A..’un malik olduğuna dair tapu kaydı ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın kamulaştırma planı haricinde kalan bölümüne fiilen nezaman elatıldığının ve bu hususa ilişkin bilgi ve belgelerin davalı idareden sorulması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Davacılar H.. M.. E.., B.. E.., S.. D.. E.., M.. K.., H.. Ö.. ve A.. Ö..’in payları üzerindeki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare ve bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan F.. B.. vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine,15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.