YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3236
KARAR NO : 2015/15645
KARAR TARİHİ : 30.09.2015
MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/341-2014/485
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş: hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaz mallara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak:
1)Davalı idare vekili tarafından dava konusu taşınmazların toplulaştırma sonucunda yeni parsellere ayrıldığı bildirildiği gibi taşınmazların tapu kaydında da Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nce 3083 sayılı Kanun uyarınca toplulaştırma işlemine başlandığına dair şerh bulunduğundan, toplulaştırma işleminin hangi aşamada olduğu, kesinleşip kesinleşmediği Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı ilgili yerel idareden sorulup, kesinleşmiş ise bu husustaki tüm bilgi ve belgeler istenilip, toplulaştırma işlemleri sonucu yeni tapu oluşmuş ise buna ilişkin tapuların ve ölçekli krokilerinin ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilip, mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporuna göre, el atılan bölüm toplulaştırma sonucu oluşan ve kesinleşen yeni tapu kayıtlarına göre kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; yapılan toplulaştırma sonucunda davacı adına yeni oluşan tapu kaydı kapsamındaki bölüme el atılmışsa bu bölüm bedelinin fiilen el atan davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
Dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporunda yazılı özellikleri dikkate alındığında, uygulanan münavebe sonucunda tespit edilen net geliri üzerinden bulunan m2 değerine göre bedele hükmedilmesi gerekirken, gerekçeleri açıklanmadan soyut ifadelerle objektif değer artışı uygulanmak suretiyle fazla bedel tespiti,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.