Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/2883 E. 2015/7498 K. 09.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2883
KARAR NO : 2015/7498
KARAR TARİHİ : 09.04.2015

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/491-2014/43

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli olması ve özel amaçlı satış olmaması gerekir. Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmaz farklı mahallede olduğu gibi şirkete yapılan satış olup, özel amaçlıdır. Bu nedenle emsal olarak alınamaz.
Taraflara yeniden emsal bildirmeleri için mehil verilip, bildirilen emsaller celp edildikten sonra ve gerektiğinde resen emsal de getirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahalinde keşif yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Tapu kaydında mevcut haczin tespit edilen bedele yansıtılması yerine tavzih kararı ile taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin terkin edilmesine karar verilmesi,
3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 02.11.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.