Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/26661 E. 2016/6682 K. 30.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26661
KARAR NO : 2016/6682
KARAR TARİHİ : 30.03.2016

MAHKEMESİ : Silvan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2012/222-2013/134

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 10.04.2014 günü ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden temyiz eden davacılar vekili ile aleyhine temyiz olunan davalı idare vekilinin yokluklarında duruşmaya başlanarak ihbar olunan vekilinin sözlü açıklamaları dinlenip verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kâğıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın, D.. M..’nce sulama kanalı nedeniyle kısmen kamulaştırıldığı, kamulaştırma işlemlerinin o tarihteki maliklerden M. Nuri Bulut, Hüseyin Dursun ve M. Tahir Arılayıcı’ya 28.03.1978 gününde tebliğ edildiğine dair şerhli noter evrakı bulunduğu ve bu kişiler veya mirasçıları tarafından 30 günlük hak düşürücü süresi içerisinde dava açılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak;
3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca, kesinleşen kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.
Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan bölümünün idare adına tescil hakkı doğduğu tarihten sonra yapılan kadastro tespitinin kesinleşmesi ile taşınmazın 23.08.1978 tarihinde davacılar murisleri M. .., Hüseyin D.ve M. Tahir Arılayıcı adına tescil edildiği ve bu tarihten itibaren 10 yıl içinde davalı D.. M..’nce kamulaştırma işlemine dayanılarak herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetilerek, taşınmazın kamulaştırıldığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, incelenen dosya kapsamından dava konusu taşınmazın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından toplulaştırma projesi kapsamına alındığı, toplulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı davaya dahil edildikten ve bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, yeni oluşan tapu kayıtları da mahalline uygulanıp, davacılara ait yeni parsellere el atılıp atılmadığı tespit edildikten sonra alınacak bilirkişi raporuna göre, el atılan bölüm toplulaştırma sonucu oluşan ve kesinleşen yeni tapu kayıtlarına göre kamu kesintisi olarak ayrılan kısımda kalıyorsa bu bölüm yönünden davanın reddine; yapılan toplulaştırma sonucunda davacı adına yeni oluşan tapu kaydı kapsamındaki bölüme el atılmışsa bu bölüm bedelinin fiilen el atan davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.