Yargıtay Kararı 5. Hukuk Dairesi 2015/2567 E. 2015/17010 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 5. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2567
KARAR NO : 2015/17010
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Kurtalan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2014
NUMARASI : 2013/144-2014/385

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş, davalılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 13.10.2015 günü temyiz eden davalılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

– K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj gölü rezervuar alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak;
1-) Hükme esas alının bilirkişi raporunda taşınmazda sebze tarımı yapıldığı belirtilmiş ise de, münavebe ürünü olarak hangi sebzelerin alındığı açıklanmadan tarla sebzeciliği adı altında bedel tespit edilmiştir.
Bu itibarla, münavebe ürünü olarak alınan sebzelerin neler olduğu tek tek belirtilip, bunların dekar başına verim miktarları ile 2013 yılı üretim masrafları İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı hasat dönemindeki ortalama toptan kilogram satış fiyatları da ilgili resmi kuruluşlardan getirtilip rapor denetlendikten sonra, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yönteme uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
2-) Dava konusu taşınmazın niteliği, bilirkişi raporunda yazılı özellikleri ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyaları dikkate alındığında, kapitalizasyon faiz oranının % 5 kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, % 6 alınması suretiyle eksik bedel tespiti,
3-) 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında bulunmayan ve Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde ”Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim ve mevcut inşaata esaslı değişiklikler getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz” hükmü de gözetildiğinde, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde acele el koyma kararından sonra, tescil kararı verilmesinden önce 2 adet bina ve su havuzu yaptığı yapıların yasadan kaynaklanan bir hakkın kullanılması sonucu yapılmasının iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek, 2 adet bina ve su havuzunun karşılığına hükmedilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra yapıldığından bahisle yapıların bedeline hükmedilememesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.100,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.